Eşcinselliğin ortaya çıkışı
Dede Korkut hikayelerinde, Türk Mitolojisi’nde ve Amerikan Kızılderilileri’nin mitolojilerinde eşcinsellik yok. Eşcinsel ilişkiler ilkel toplumlarda erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkinin önlendiği koşullarda ortaya çıktı.
Eşcinsel ilişki şu toplumlarda oluşup ortaya çıktı:
Eski Çin, Sumer ve Hitit’lerin göreli gelişmiş meta ekonomileri temelinde yükselen feodal hakim sınıf içinde.
Eski Yunan toplumunda köle sahibi soylular sınıfı içinde.
Bizans, İran, Emevi, Abbasi, Osmanlı sarayında.
Japonya’da Samuray denen savaş ağaları zümresinde vs.
Eşcinsellik Roma’da imparator saraylarının ve zengin konaklarının kültürüdür. Zenginler, küçük çocuklardan oluşan haremler kuruyorlardı. Roma ozanları, eşcinsel ilişkiler yaşıyor ve erkek sevgililerinin isimlerini eserlerinde belirtiyorlardı. Sezar’dan dönemin belgelerinde, Kleopatra’nın kocası ve bütün Romalıların karısı diye söz edilir.
KULLUK DA EŞCİNSEL YAPAR
Ortadoğu’nun kulluk sistemi de Roma ve Eski Yunan uygarlığının köleci sistemi gibi eşcinselliği körükleyen bir sistemdi. Oğlancılık, İslamiyetin yasaklarına rağmen, Emevi, Abbasi ve Osmanlı sarayının ‘mutluluk kaynağı’dır.
KAPİTALİZM AŞKI PİYASAYA DÜŞÜRDÜ
Eşcinsellik, köleci ya da kulluk sisteminin egemen olduğu eski toplumlardan sonra varlığını günümüz kapitalist toplumlarında sürdürdü. Gelişmiş kapitalist toplumlarda cinsellik aşırı bir yer kazanmış ve bu işin ticareti yapılmaya başlanmıştı:
Kapitalizmin çürüme döneminde, başka bir deyişle emperyalizm çağında, eşcinsellik doruğa çıktı. Hitler’i, Mussolini’yi ve en son ABD saldırganlığını yaratan emperyalizm, yalnız şiddet alanında değil, eşcinsellikte de Neron’ların köleci imparatorluklarını geçmiş, eşcinselliği hakim sınıfın dışına taşırarak toplumun bütün sınıfları içine yaymıştır.
KENAN EVREN BÜLENT ERSOY
Türkiye‘nin eşcinsellik olayını 12 Eylül’den sonra yoğun ve yaygın olarak yaşaması da anlamlıdır. 24 Ocak kararları ve 12 Eylül cuntası, sınıf farklarını Türkiye’nin görmediği oranda derinleştirmiş, toplam 650 bin insanın gözaltı ve hapishaneden geçtiği bir şiddet uygulanmış, emekçi hareketini ezmiş, Türk–İslam sentezini resmi ideoloji olarak kabul ettirmiştir. Bütün bunlara bağlı olarak, eşcinsellik de patlama yapmıştır.
Yılmaz Güney‘in ‘Yol’ filminde Kenan Evren ile Bülent Ersoy‘un portrelerini yan yana göstermesi, günümüzün siyasal-kültürel gerçeğini çok iyi yansıtıyor.
ENTEL EŞCİNSELDİR
İstanbul, İzmir ve Ankara‘nın belli çevrelerinde eşcinsel olmayan entellerin entelden sayılmadığı ve utandığı bir hava yaratılmıştır. Eşcinsellik, yeni bar kültüründe, uyuşturucu bağımlılığı ile birlikte, bir sanatçı alameti olarak sunulmaktadır. Eşcinsel, yükselen değerlere göre çizgi ötesidir. ‘Muhalif’ veya ‘aykırı’ rütbesine mi ulaşmak istiyorsunuz, öyleyse eşcinsel ilişkiye gireceksiniz.
(Eşcinsellik ve Yabancılaşma, Dr. Doğu Perinçek, Kaynak Yayınları)